Haber

Türkiye’de ilk ve tek! Kütahya’da bulundu

Havadan çekimlerde kalp şeklinde görüldüğü için Kütahya’nın kalbi olarak anılan höyükteki kazı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan başkanlığında devam ediyor.

Avrupa Arkeologlar Derneği tarafından 30 Ağustos-2 Eylül tarihleri ​​arasında Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta 29. kez düzenlenen etkinlikte Tavşanlı Höyük kazı uzmanlarının yaptığı sunumlarda verilen bilgiler arkeologları heyecanlandırdı. dünyanın en önemli arkeoloji toplantısı olarak kabul ediliyor.

prof. Fidan ve kazı başkan yardımcısı Nişantaşı Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Üyesi Nihan Naiboğlu tarafından hazırlanan sunumda, Kütahya’nın en eski yerleşim yeri olan, 8 bin yıllık geçmişi olan ve Batı Anadolu’nun en büyük Tunç Çağı yerleşimlerinden biri olan ve 45 hektarlık alana yayılan Tavşanlı Höyük ele alındı. muhtemelen bölgenin başkentidir ve M.Ö. 1700’lü yıllarda büyük bir akın yaşanmıştır. Kuzey İrlanda’da yapılan toplantıda katılımcılara şehrin yıkıldığı ve yakıldığı anlatıldı. Açıklamada, bu büyük yıkımın ardından bölgenin harabeye döndüğü ve 300 yıl boyunca yerleşimsiz kaldığı belirtildi.

İSKELETLER İKİ ADAMA AİTTİR

Pek çok ülkeden bilim insanları, çöken evlerin enkazı altında hayatını kaybeden iki insanın iskeletlerinin bulunmasının ayrıntılarını heyecanla takip etti.

Toplantıda ayrıca çöken odanın içindeki tencere ve konut molozlarının altında 15-18 yaşlarında bir erkek ile 40-45 yaşlarında 130 santimetre boyunda bir erkek kalıntısının bulunduğu açıklandı.

Yaşlı şahsın odanın ortasında bir yerde kaçamadığı, gencin ise kapıdan çıkmak üzereyken çöken molozların altında kaldığının belirtildiği sunumda, durumun anlaşıldığı paylaşıldı. Kentin kuzeydoğusunda yer alan ve muhtemelen yerleşime yapılan ani bir saldırı sonucu yıkılan bu binada insanların evden kaçamadığı belirtildi.

Kazılarda bulunan hançer, mızrak ucu, ok gibi silahların tamamı bu yıkım katmanından geldiği için açıklamada, başka bir büyük gücün şehri kuşatarak yok ettiği belirtildi.

“TÜRKİYE’DE İLK VE TEK ÖRNEK”

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal ise sunumunda, kazıp incelediği iskeletlerin çok yüksek ısıya ve şiddetli ateşe maruz kaldığını, dolayısıyla kafatasının içindeki beynin tahrip olduğunu belirtti. gencin iskeleti kömürleşmiş olarak korunarak günümüze kadar gelmiştir.

Açıklamada dikkat çeken bir diğer bilginin ise genç bireyin göğüs ve karın orta kısmında kömürleşmiş deri parçalarının varlığı olduğu belirtildi.

Anadolu’da bugüne kadar yapılan kazılarda çok az sayıda beyin kalıntısına rastlanmasına rağmen kömürleşmiş insan derisinin “Türkiye’de arkeolojik dönemlerde bulunan ilk ve tek örnek” olması açısından çok önemli olduğu vurgulandı.

Sunumun sonunda Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra kazının ana sponsoru Tavşanlı Belediyesi ve Türk Tarih Kurumu, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlüğü ve Farika Porselen firmasına katkılarından dolayı teşekkür edildi. iş.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan, son buluntularla “Sömürge Çağı” adını verdikleri dönemin sonunda saldırıya uğrayan kentin tamamının yakılıp yıkıldığını belirlediklerini söyledi.

Bu büyük saldırının nedenlerinin ve kim tarafından yapıldığına dair izleri arayacaklarını belirten Fidan, şöyle konuştu: “Bu büyük yangın tabakasıyla ilgili bir binada yapılan kazılarda onlarca pişmiş toprak kabın odanın ortasına düştüğünü fark ettik. binanın kerpiç ve ahşap molozunun altında iki insan kalıntısı bulduk. 40- Odanın ortasındaki rafın üstünde 45 yaşında bir adam, diğer 15-18 yaşlarında bir erkek birey vardı. Maalesef kapıdan çıkmadan iki adım önce çöken molozların altında kaldı” dedi.

Bu buluntuların kendileri için çok önemli bilimsel veriler olduğunu söyleyen Fidan, Prof. Dr. Yılmaz, kazı ve değerlendirmenin Selim Erdal tarafından yapıldığını söyledi.

Kömürleşmiş halde muhafaza edilen ve çok yüksek ısıya ve şiddetli ateşe maruz kaldığı anlaşılan insan kalıntılarından birinde kafatasının içindeki beyni tespit edip hemen korumaya aldıklarını belirten Fidan, “Bu değerli çünkü bu değerli bir şey. Anadolu’da bu sadece 4-5 örnekle biliniyor.”

Fidan, gencin iskeletinin diğer iskelete göre çok daha yüksek sıcaklığa maruz kaldığını, kemiklerin ise yüksek sıcaklıktan beyazlamış bir halde açığa çıktığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak bu durum çok nadir görülebilecek önemli bir duruma neden oldu. İskeletin karın ile göğüs kafesi arasındaki kısmında yumuşak doku yani ‘insan derisi’nin kömürleşmiş olarak korunduğu belgelendi. Bu kalıntı çok önemli bir kalıntıdır. mumyalama işlemi dışında pek alışık olmadığımız bir durum.İskelet üzerinde kömürleşmiş insan derisi örneği günümüze kadar Anadolu’dan bilinmiyor ve ilk örnek olması açısından oldukça değerli.

prof. Dr. Fidan, 2021 yılında başlatılan kazıyı en az 30 yıl daha sürdürmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu